Vücutta sağlığı bozacak ölçüde yağ kütlesi miktarının kas, kemik ve su gibi diğer bileşenleri içeren yağsız kütleye göre aşırı miktarda artmış olma durumu olan obezite dünyada ve ülkemizde de giderek artan kronik ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Halk arasında bazı kişiler tarafından yalnızca dış görünüşe bağlı bir sorun olarak algılanıyor.

Sedanter yaşam, fiziksel aktivitenin az olması ve sağlıksız beslenme gibi modern yaşantının bir sonucu olarak kabul edilen obezite beraberinde birçok hastalığa da davetiye çıkartıyor. Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, cilt hastalıkları, psikolojik bozukluklar, bazı kanser türleri, sindirim sistemi hastalıkları, endokrin hastalıklar, kas iskelet sistemi ve solunum sistemi hastalıkları gibi birçok hastalığı da beraberinde getiriyor. Obezitenin en büyük nedenlerinden biri çok az hareket edip fazla besin tüketmektir. Özellikle kolay ulaşılabilir olan fast food ve paketli gıdalar, alkollü ve gazlı içecekler, yağ ve şeker bakımından zengin besinlerin tüketimi ve öğün atlama gibi beslenmede yapılan yanlışlar obezite riskini oldukça arttırıyor. Aynı zamanda genetik faktörlerinde obezite oluşumunda büyük etkileri bulunuyor. Aile de obezite hastalığı olan bireylerin genetik olarak bu hastalığa yakalanma riski de yüksektir.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE NEDEN ÖNEMLİ?

Araştırmalara göre çocukluk çağında aşırı kilolu veya obez olan çocukların yetişkin dönemde de obez oldukları ve bu kişilerin genç yaşta kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklara yakalandıkları gözlenmiştir. Çağımızda ebeveynlerin beslenme alışkanlıkları hazır yiyeceklere doğru kayması çocuklarında yeme alışkanlıklarını bu şekilde geliştirmelerine neden oluyor. Bu tür beslenme vitamin, mineral ve diğer gerekli besin öğelerinin beslenme ile alınamaması aynı zamanda çocukların bilgisayar, cep telefonlarına erken yaşta kolay ulaşılabilir olmaları da obeziteye yol açan en önemli faktörlerdir. Çocukluk çağında obezite astım, uyku bozuklukları, yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, davranış ve öğrenme problemleri, özgüven eksikliği, depresyon ve akranları tarafından dalga geçilmesi gibi fiziksel, sosyal ve duygusal sorunlara yol açabiliyor.

OBEZİTE TANISI NASIL KONULUR? RİSKLİ GRUPTA MIYIM?

Obeziteyi belirlemek için Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılır. Beden Kitle İndeksi vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m) karesine (BKİ=kg/m’) bölünmesiyle elde edilir. Beden Kitle İndeksiniz >25,99 ise fazla kilolu, 30’u bulan beden kitle indeksi ise obez grubuna girmektedir. Ancak her insan için bu yöntem doğru değildir. Örneğin profesyonel sporla ilgilenen kas kütlesi çok fazla olan bireylerde bu hesabın kullanılması doğru değildir.

Obezite tanısı alan hastalar bazı muayenelerden ve tanı testlerinden geçirildikten sonra hekimler tarafından diyetisyenlere yönlendirilir. Diyetisyen tarafından vücut analizi yapılıp beslenme alışkanlıkları değerlendirilir. Sonrasında hastanın yaşına, fiziksel aktivite düzeyine, eşlik eden hastalıklarına uygun bir beslenme programı oluşturulur.