Olay, İstanbul’un işlek bir sokağında, çarşaflı bir kadın ile etek giyen genç bir kız arasında geçti. Videoda, çarşaflı kadın genç kıza hitaben, “Böyle giyinme, bu bacak senin değil Allah’ın. Evin nerede, gel gidelim. Böyle sana saldırırlar. Ağlayacağım şimdi senin için,” diyerek kıyafet seçimini eleştirdi. Genç kız ise sakin bir şekilde, “Bunun cezasını ben çekerim. Abla, bana neden saldırsınlar? Ben böyle giyinince kimse bana saldıramaz,” yanıtını verdi. Her iki tarafın da kendi bakış açısını net bir şekilde ifade ettiği bu diyalog, bir vatandaş tarafından kaydedilerek sosyal medyaya taşındı.
SOSYAL MEDYADA FARKLI TEPKİLER
Video, özellikle X platformunda kısa sürede binlerce paylaşım ve yorum aldı, toplumsal değerler ve bireysel özgürlükler üzerine hararetli bir tartışmayı körükledi. Bazı kullanıcılar, çarşaflı kadının iyi niyetle nasihat verdiğini savundu; “Sana hayatının iyiliğini yapmış, bir gün anlarsın inşallah” ve “Annesinin yapmayacağı nasihati tesettürlü ablası yapmış,” gibi yorumlar öne çıktı. Buna karşın, genç kızın özgür iradesini savunanlar da sesini yükseltti. “Kimse kimseyi tanımadan bu şekilde zorbalayamaz,” ve “Bırakın isteyen istediği gibi giysin,” yorumları yoğun destek gördü. Tartışmaya farklı bir boyut katan bir kullanıcı ise, “En büyük günahın kul hakkı yemek olduğunu düşünüyorum,” diyerek bireylerin birbirine saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.
TOPLUMSAL TARTIŞMAYA YENİ BİR BOYUT
Kıyafet özgürlüğü, bireysel haklar ve toplumsal normlar üzerine uzun süredir devam eden tartışmalara yeni bir örnek olan bu olay, sosyal medyanın da etkisiyle geniş kitlelere ulaştı. Alanya gibi turistik bölgelerde de benzer tartışmaların yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, farklı yaşam tarzlarının bir arada bulunmasının diyalog ve hoşgörüyle çözülebileceğini belirtiyor. Olay, herhangi bir resmi şikâyet veya yasal sürece dönüşmezken, sosyal medyada yankıları sürüyor.