2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla Halkeğitim Merkezleri'nde birçok branşın iptal edilmesi, toplumsal ve kültürel dokuda ciddi bir boşluk yaratmaya başladı. Eğitim sisteminin bir parçası olan bu merkezlerin, özellikle halkoyunları gibi köklü bir kültürel mirası müfredattan çıkarması, hem öğrencilerin gelişimini olumsuz yönde etkilemekte hem de bu alanda uzun yıllar emek vermiş binlerce usta öğreticiyi mağdur etmektedir.

Vatandaşlar ve eğitimciler, Halkeğitim Merkezleri'nde iptal edilen branşların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ve bu alanda yapılacak düzenlemelerin, toplumsal ve kültürel yapının korunması adına büyük önem taşıdığını savunuyor.

Halk Oyunlarının müfredattan kaldırılmasına ilişkin Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu’nda görev yapan ve Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) üyesi olan Mehmet Bilgin Karademir, bir değerlendirmede bulundu.

Karademir, hazırladığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi:

‘’Halkoyunları antrenörleri: Eğitimde Göz Ardı Edilen Bir Kültürel Mirasın Sessiz Çığlığı

2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla Halkeğitim Merkezlerinde birçok branşın iptal edilmesi, yalnızca eğitim sistemi içinde değil, toplumsal ve kültürel dokumuzda da ciddi bir boşluk yaratmıştır. Özellikle halkoyunları gibi köklü bir kültürel mirasın müfredattan çıkarılması, hem öğrencilerin gelişimini olumsuz etkilemekte hem de bu alanda yıllarca emek vermiş binlerce usta öğreticiyi mağdur etmektedir.

Halkoyunları, çocukların yalnızca fiziksel yeteneklerini geliştirmekle kalmaz; aynı zamanda bilişsel gelişim, ritim algısı, sosyal beceriler ve takım çalışmasına yönelik önemli katkılar sunar. İlköğretim ve lise çağındaki çocuklar için halkoyunları, motor becerilerden disipline, dayanıklılıktan özgüvene kadar pek çok alanda eğitici bir unsur olarak karşımıza çıkar. Ayrıca, kültürel değerlerimizin bir sonraki nesillere aktarılmasında önemli bir araç olan halkoyunları, çocuklar arasında milli bilinç ve aidiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlar.

Ancak tasarruf tedbirleri kapsamında Halkeğitim Merkezlerinde bu branşın kaldırılması, çocukların bu kazanımlardan mahrum kalmasına yol açmaktadır. Modern eğitim anlayışında spor ve sanatsal etkinlikler, öğrencilerin eğitimine paralel olarak fiziksel ve zihinsel sağlığını destekleyen vazgeçilmez unsurlardır. Halkoyunları gibi kültürel etkinliklerin eğitim sisteminde geri plana itilmesi, genç nesillerin sosyokültürel gelişimini de sekteye uğratacaktır.
 

Halkoyunları antrenörlerinin Mağduriyeti;

Bu kararın bir diğer büyük mağduru da usta öğreticiler olmuştur. Yıllarını bu alanda eğitim vererek geçirmiş binlerce eğitmen, bir gecede işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Halkoyunları, birçok usta öğretici için bir geçim kaynağı olmanın ötesinde, aynı zamanda hayatlarının anlamıdır. Bu eğitmenlerin kültürel mirası yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak adına verdikleri emek, ne yazık ki sistem tarafından göz ardı edilmektedir.

Usta öğreticiler, yalnızca bir branşın öğretmeni değil, aynı zamanda halkın kültürel hafızasının taşıyıcılarıdır. Onların işsizlikle karşı karşıya kalması, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir kayıp anlamına gelir. Kültürel mirasımızın geleceğe taşınmasında önemli bir rol oynayan bu öğreticilerin yok sayılması, toplumun köklerine zarar verecektir.

ALKÜ'de Araştırmacılara Yönelik ARDEB Destekleri ve Yenilikler Gün Yüzüne Çıktı ALKÜ'de Araştırmacılara Yönelik ARDEB Destekleri ve Yenilikler Gün Yüzüne Çıktı

Ne Yapılmalı?

Halkeğitim Merkezlerinin, halkoyunları gibi köklü ve kültürel değeri yüksek branşları müfredatına yeniden dahil etmesi elzemdir. Milli kültürümüzün bir parçası olan halkoyunlarının sadece festivallerde ya da özel günlerde değil, eğitim sistemimizin bir parçası olarak sürekli yaşatılması gerekmektedir. Bu bağlamda yetkililerin, hem öğrencilerin hem de usta öğreticilerin mağduriyetini giderecek bir adım atması kaçınılmazdır.

Sonuç olarak, halkoyunlarının eğitim sisteminde geri plana itilmesi, uzun vadede toplumumuzun kültürel dokusuna zarar verecek bir karardır. Bu yanlıştan dönülmeli ve hem öğrencilerin gelişimi hem de usta öğreticilerin geçim kaynağı olan bu değerli sanat dalı yeniden hak ettiği yere getirilmelidir. Kültürel mirasımızı korumak, geleceğe güvenle bakabilmemizin en önemli adımlarından biridir.’’

Kaynak: Haber Merkezi