28 Eylül 2025'te Yalova'nın Çınarcık ilçesinde bulunan bir apartmanın kapalı terasında meydana gelen olayda, 52 yaşındaki şarkıcı Güllü, kızı ve arkadaşıyla birlikte vakit geçirdiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Bu ölümün ardından Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ilerledikçe, delillere dayalı adımlar birbirini izledi ve süreç şüphelilerin yakın takibe alınmasıyla devam etti.
GÖZALTI ÖNCESİ KAÇIŞ HAZIRLIĞI İDDİASI
Savcılık talimatıyla fiziki ve teknik takip altına alınan Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun, yanlarında bulunan iki kişiyle birlikte valiz hazırladıkları sırada yakalandıkları öğrenildi. Şüphelilerin İstanbul'da gözaltına alınmasının ardından Yalova'ya getirildiği, emniyetteki işlemlerin sürdüğü aktarıldı. Böylece soruşturmanın seyri, hem hazırlık iddiaları hem de dosyaya giren yeni bilgilerle birlikte farklı bir boyuta taşınmış oldu.
İFADELERDE DİKKAT ÇEKEN ÇELİŞKİLER
Olay sırasında evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu'nun, bilirkişi incelemesi sırasında verdikleri ifadelerin, olay yeri canlandırmalarında ortaya çıkan anlatımlarla uyuşmadığı, ayrıca farklı zamanlarda alınan üç ayrı ifadede de belirgin çelişkiler bulunduğu öğrenildi. Bu durum soruşturma dosyasını genişleten bir unsur haline gelirken, savcılığın delil toplama süreci daha da yoğunlaştı.
SAVCILIĞIN 'TİTİZ ÇALIŞMA' VURGUSU
Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, yürütülen soruşturmaya ilişkin yaptığı açıklamada, gizlilik kararına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
'Dosyada gizlilik kararı var. İğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttük. Somut delilleri yakalayabilmek için titiz çalıştık. Somut delillerle karşılarına çıkmamız gerekirdi. Hataya asla yer vermememiz gerekirdi. Ayrıntılı bir çalışmanın eseri.'
Başsavcının bu sözleri, yürütülen sürecin hem özenli hem de çok yönlü ilerlediğini ortaya koyarken, soruşturmanın seyrinin önümüzdeki günlerde yeni gelişmelere açık olduğunu işaret ediyor.






