Antalya Barosu Başkanı Avukat Polat Balkan’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülerek kabul edilen ‘İnfaz Paketi’ hakkında açıklamalarına, MHP Antalya İl Başkanı Hilmi Durgun’dan yanıt geldi. Durgun konuyla ilgili yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunun yakından takip ettiği, halkımız arasında “İnfaz Paketi” olarak da bilinen7242 Sayılı Kanun, 14 Nisan 2020 günü TBMM’de kabul edilmiş olup Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Öncelikli olarak ifade etmek gerekir ki Terör, Kasten Öldürme, Cinsel İstismar, Kadına Şiddet ve Uyuşturucu kapsamında olan suçlar infaz indirimi düzenlemesine dâhil edilmemiştir. Terör suçlarına da koşullu salıverme isteyen CHP-İP-HDP ittifakı, amaçlarına ulaşamayınca infaz düzenlenmesinin TBMM’den geçmesini engellemeye çalışarak kader mahkûmlarının aileleriyle kavuşmalarına mâni olmak istemiştir. Fakat bu konuda da muvaffak olamamışlardır. Her vatandaş gibi süreci takip ettiğimiz bu kertede özellikle yöneticilerinin kimler olduğu belli olmayan sosyal medya hesapları üzerinden karalama kampanyaları, çeşitli kara propaganda teknikleri uygulanmaya çalışılmış ve necip milletimizin algısının bozulmasına, necip milletimizin zehirlenmesine çalışılmıştır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 103. Maddesi’nde düzenlenen “Çocukların Cinsel İstismarı”na ilişkin kimi çevrelerce yapıldığı, kimi çevrelerce yapılacağı, kimi çevrelerce de teklif aşamasında kaldığının iddia edildiği düzenleme(!)ye ilişkin sosyal medya metni ise bir “düzmece”den ibarettir. Böyle bir metin “İnfaz Paketi”nde yer almamaktadır. Nitekim teklif olduğu iddia edilen bu metnin altında ne bir isim, ne bir imza ne de bir tarih bulunmamaktadır. Nitekim ana muhalefet partisinin kendi milletvekili dahi bu metnin adalet komisyonuna gelmediğini, mecliste görüşülmediğini ve kanunlaşmadığını ifade ederken bahsi geçen ve kaynağı belli olmayan hesaplardan yapılan kara propaganda, sosyal medya teröründen başka bir şey değildir. İnfaz Paketi ile ilgili olarak değinilmesi gereken bir başka husus ise Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan’ın “Basına ve Kamuoyuna” başlığı altında “Antalya Barosu Başkanlığı” adına paylaştığı metindir. Bu metin “Çocukların kendilerini istismar edenlerle evlendirilmeleri ve evlilik şartıyla istismarcıların affedilmesi çocuk sömürüsüdür, çocuğun üstün yararına aykırıdır, çocuk haklarının yok sayılmasıdır! Bunun düşünülmesi bile adaletsizdir, hukuksuzdur, gayrimeşrudur, vicdansızlıktır! Çocuk istismarı yasayla meşrulaştırılamaz! Çocuk istismarının affı olmaz! Aklınızdan bile geçirmeyin!” şeklinde olup sosyal medyadaki algı çalışmasına da alet olmuştur. Şimdi sormak istiyorum, gerek TBMM Adalet Komisyonu metninde, gerek meclis görüşmelerinde, gerekse mecliste kabul edilen kanun metninde olmayan bu hususu; “sanki böyle bir düzenleme yapılıyormuşçasına” ve dikkatli okunmadığı zaman da halkımız arasında “sanki böyle bir düzenleme yapılmış” gibi bir algı oluşturan bu metnin amacı nedir? Terörist Selahattin Demirtaş’ın kitaplarının derdine dahi düşen Polat Balkan, kanun metnini açıp bakmadan mı bu açıklamaları yapmıştır? Ve bu vasıtayla sorulması gerekir ki, İstanbul’dan kalkıp kendisini ziyarete gelen HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın bu ziyareti, Selahattin Demirtaş’ın kitaplarının takipçiliğinin ödülü müdür? “Biz Bize Yeteriz Kampanyası”na ilişkin yaptığı şahsi açıklamasında “katil alçakları kurtaracaklar” ifadesinde geçen katiller ve o katilleri kurtaran alçaklar olarak kim itham edilmektedir? Kanun teklifi meclisten geçtikten sonra “Sözüm ona yasa da çıkarsanız gücünüz yetmez” diyerek doğrudan TBMM’yi, dolaylı olarak ise Gazi Meclisimiz üstünden devletimizi hedef alarak Türk Milleti’nin iradesini yok sayan ve bu iradeye meydan okuyan Polat Balkan bu cüreti nereden bulmaktadır? Cümleleri kimin cümleleridir? Tavrı kimlerin tavrıdır? Polat Balkan, kader mahkûmlarına niçin sırtını dönüp süreci karalamaya çalışmaktadır? İnfaz Paketi’nin kabul edilmesinden hemen sonra, “Antalya Barosu Başkanlığı” adına Polat Balkan’ın şahsi hesaplarından paylaşılan bu metin kamuoyunu yanlış yönlendirmekte, metinde geçen “Çocukların İstismarı” ile ilgili sanki bir düzenleme yapılmış algısı oluşturmaktadır. Eğer bu bir önleme metni ise de neden “İnfaz Paketi” meclisten geçtikte sonra yayınlanmıştır? Bu metin sosyal medyada dolaşan asılsız beyanlarla birlikte düşünüldüğünde vatandaşlarımızın aklına ne gelecektir? Kaldı ki bu paylaşımı yapan kişi de Antalya Barosu Başkanıdır. Polat Balkan yapmış olduğu bu paylaşımla, eğer bu metnin yayınlanması bir Yönetim Kurulu Kararı ile olmadıysa, Antalya Barosu Yönetim Kurulu’nu zan altında bırakmıştır. Antalya Barosu’nun Yöneticileri bu konuda tepkilerini dile getirmelidirler. Eğer bu bir Yönetim Kurulu Kararı ise de Antalya Barosu Yönetimi vebal ve sorumluluk altındadır. Antalya Barosu’nun Başkanlık Makamı, savunmanın yılmaz bekçileri olan Avukatlarımızın Antalyamız’daki kıymetli temsilcilerini temsil etmektedir. Bu noktada üzerine düşen vazifeyi yerine getiremeyen, Antalya Barosu Başkanlığı etiketiyle meslek sorunlarına eğilmek yerine siyasi gündemden bir türlü çıkamayan ve güncel paylaşım da göz önünde bulundurulduğunda toplumun yanlış yönlendirilmesi noktasında risk barındıran söylemleri alenen ifade etmekten kaçınmayan asli sorumlu Polat Balkan’ı görevinden istifaya davet ediyorum.”