Yaz döneminde bir diğer kaygı unsuru da koronavirüsün deniz ya da havuzdan bulaşma riskinin olup olmadığı. Dünyanın birçok yerinde halen yürürlükte olan seyahat ve sokağa çıkma kısıtlamaları, yaz tatili planlarını da etkiliyor. yedigunhaber.com sizin için yüzme alanlarında Covid-19’un risklerini araştırdı.

Alanya Berrak Havuz Kimyasalları ve Ekipmanları’nda Çevre Mühendisi olarak görev yapan Kader Yüksel, Covid-19’un yüzme alanlarında insan sağlığına nasıl etki ettiğinden bahsetti.


“HAVUZDA BUNLARA DİKKAT”
 

Çevre Mühendisi Yüksel, “Temizliğinden emin olunan havuzları kullanırken de dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Çünkü havuzların temizliğinin kimyasal maddeler ile yapılması ayrıca bir sorun teşkil ediyor. Bu kimyasallar, gereğinden fazla kullanıldığında, ciltte alerjik reaksiyona neden olabileceği gibi uzun süre bu kimyasallarla temasta bulunmak cildi kurutacağından egzama oluşumuna yol açıyor. Havuz temizliğinde kullanılan kimyasalların yaratacağı cilt sorunlarının önüne geçmek ve güneş koruyucuları ile havuz suyunun kirlenmesini engellemek için, havuz kullanımı öncesi ve sonrası, temiz suyla duş almak gerekiyor.

Havuzların, denizlerden daha fazla hastalık riski taşıdığı herkes tarafından biliniyor. Bu yüzden gereğinden az kimyasal kullanımı da sorunlara yol açabiliyor. Temizliğinden şüphe duyulan havuzların kullanılmaması oldukça önemli ve hassas bir konu. Havuzların denize göre kısıtlı ve akıntısız alanlar olarak çok sayıda kişi tarafından kullanılması, temizlik ve kontrollerinin doğru yapılmadığında farklı hastalık risklerini beraberinde getiriyor. Gerekli hijyen kriterlerini sağlamayan havuzlarda özellikle Hepatit A, Hepatit E, tifo, dizanteri, siğil, göz, kulak, burun ve genital mantar enfeksiyonları görülme sıklığı daha da artıyor.

Çocuk havuzlarında ise bebeklerin bezli bir şekilde havuza sokulması, çocukların tuvaletlerini havuza yapması gibi durumlar söz konusu olduğunda, çocuk havuzları, çocuklar için büyük yüzme havuzlarından daha tehlikeli bir hale geliyor. “ şeklinde konuştu.
 

“KLOR GİBİ MADDELER VİRÜSÜ ETKİSİZ HALE GETİRİYOR”

Klor gibi maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiğini belirten Yüksel, “Covid-19 hastalığının ortaya çıkmasına neden olan virüsün, havuz, sıcak jakuzi, spa veya su oyunları alanlarından insanlara bulaşabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor. Uygun işletme ve klor ve bromin maddeleri kullanılarak yapılan dezenfektan gibi uygun bakımlarla, bu tesislerde suyun içindeki virüsün de etkisiz hale getirilmesi gerekiyor.

Yüzme havuzlarında personelin koruyucu kıyafet kullanması, bu bölümlerdeki oturma alanları ile şezlongların sosyal mesafe kuralına göre tasarlanması, havuz suyundaki klor düzeyinin belli seviyelerde tutulması ve havuz ile plaj çevresindeki duş ve tuvaletlerin düzenli aralıklarla dezenfekte edilmesi gerekiyor.
 

Deniz söz konusu olduğunda;
 

Denizde çözülme ve tuz miktarının yüksek olması, virüs yükünün azalması ve böylece etkisiz hale gelmesine katkıda bulunan unsurlar olabilir. Bilim insanları, virüs parçacıklarının suyu kirletebileceğini ancak deniz, okyanus gibi geniş su alanlarında bu miktarın önemsenmeyecek kadar düşük olacağını vurgulamıştı.” diye konuştu.
 

“COVİD-19’UN HAVUZ VEYA DENİZDEN BULAŞABİLECEĞİNE DAİR BİR BULGU YOK”
 

Açıklamalarına devam eden Yüksel, “Yapılan araştırmalarda Covid-19 hastalığına sebep olan virüsün yüzme alanları yoluyla bulaşabileceğine dair bir bulgu söz konusu değil.  Bilim insanlarını üzerinde hem fikir olduğu bir diğer konu da korona virüsün sudan bulaşma ihtimali düşük olsa da, deniz ve havuz gibi ortak kullanım alanlarında tedbirin elden bırakılmaması gerektiği yönünde.

Deniz ve havuza giren kişilere virüsün bulaşma riskinin sudan değil, diğer her ortak alanda olduğu gibi, enfekte kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile etrafa saçılan parçacıklardan kaynaklandığını unutmamak gerekiyor.” dedi.