Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusunda şok iddialar yer aldı.
Mülk sahiplerinden A.T’nin iddiaları şöyle:
"Alanya’nın Cikcilli Mahallesi’nde geçimini muzculuk ile sağlayan vatandaşlar 13 Temmuz 2006 tarihinde kat karşılığı bir inşaat firmasıyla anlaştı. Ancak yüklenici firma ekonomik sıkıntılar nedeniyle 4 blok olarak anlaşılan inşaatın 2 bloğunun kaba inşaatını 2009 yılında tamamladı. Firmanın ekonomik sıkıntıları uzun yıllar devam ettiği için inşaat uzun süre beklemede kaldı. 2011 yılında yeni bir firma arayışı doğdu. Mülk sahipleri ve eski yüklenici, S.H. isimli müteahhit ile prensipte anlaşmaya vardı. S.H. isimli müteahhit projeye başlamadan mülk sahipleri üzerine kayıtlı olan 2 bin 500 metrekare arsanın tapuda teminat olarak bedelsiz şekilde kendisine devredilmesini istedi. İş bittikten sonra da kendisine sözleşmede anlaşılan orandaki yeri devir edeceği yönünde anlaştı. Anlaşma sonucunda mülk sahiplerinden A.T, kendi üzerine kayıtlı bulunan 2 bin 500 metrekare arsasını teminat amacıyla bedelsiz olarak tapuda devrini S.H’ye yaptı. Ancak S.H. ekonomik sıkıntıları bahane ederek 2012 yılında inşaatı yapmaktan vazgeçtiğini beyan etti. S.H’nin inşaata girmemesi üzerine eski yüklenici K.K. işi bitirebilecek müteahhit arayışı içine girdi. Durumdan haberdar olan ve bu bölgede emlak işleriyle uğraştığı bilinen L.E, 2014 yılında firma sahibi L.K'nin bu işi üstlenebileceğini eski yüklenici K.K’ye bildirdi. Eski yüklenici K.K., yeni yüklenici L.K ve aracı L.E. arsa sahiplerinden A.T’yi görüşmeye çağırarak 3 bin 688 metrekare arsasına bir blok oluşacağını, burayı da yüzde 50 kat karşılığı yapmak istediklerini söylediler. Ancak tapuların üzerine icra takibi olmaması için tapuyu kendi şirketine geçirmeleri gerektiğini söylediler. Samsun’da S.H’ye teminatta bulunan 2 bin 500 metrekare arsanın yedi emin olarak bu işlere aracı olan L.K’ye satış vekaletnamesini çıkartmasını istediler. Protokoller imzalanmadan satış yapılmayacağını ancak vekalet hazırlanması durumunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılacağını belirttiler. Bu durumda L.E. ve L.K. Samsun’a vekalet almaya gittiklerinde S.H. arsa sahibi A.T’yi arayarak şahısların vekalet istediğini, kendini sağlama alıp almadığını sorarak muvafakatı olup olmadığını sordu. Mülk sahipleri, taraflarla prensip anlaşmasına vardıklarını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hazır olduğunu, S.H’nin satış vekaletini yedi emin olarak L.E’ye vermesi durumunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin Alanya’da imzalanacağını S.H’ye bildirdi. Bunun üzerine S.H. satış vekaletini yedi emin olarak L.E’ye verdi. Vekaletin alındığı günün ertesi gün L.E, L.K ve L.K’nin avukatı A.D. ofiste bir araya geldi. Arsa sahibi A.T’ye cezaevinden yeni çıktığı için imza yetkisi olmadığını, kısıtlı olduğunu iddia ederek arsa sahibi A.T’yi adliyeye gönderdi. Ardından yedi emin olarak satış yetkisi olan L.E. protokoller imzalanmadan vekaleti kötüye kullanarak, usulsüzce arsayı L.K’nin şirketine geçirdi. Daha sonra mülk sahibi A.T. savcılıkta yaptığı inceleme sonucu herhangi bir kısıtlamasının olmadığını öğrendi. Mülk sahipleri 10 milyon Euro zarara uğratılarak haksız kazanç sağlandı."
Kaynak: Yenialanya
