“Bu iktidarın mensupları devlet yönettiklerini unuttukları gibi sürdükleri sefanın tadını çıkardıkları israf düzeninin içinde milletin dertlerini görmez, çile çeken insanımızın sesini duymaz hale geldiler.

Vatandaş ay sonunu getirmek için mücadele ederken bakın iktidarının sarayında neler oluyor? Bu yıl Cumhurbaşkanlığı sarayının bakım ve onarımı için altı yüz on milyon lira daha harcayacak. Bu nasıl bir para biliyor musunuz? Hani elli milyon dolar bulamadıkları için Katarlılara peşkeş çektikleri Tank Palet Fabrikamız var ya işte onun için gerekenin iki katı.

Geçtiğimiz yıl sarayın bahçesindeki inşaatlara harcanan para ne kadar biliyor musunuz? İki milyar sekiz yüz kırk beş milyon lira! Bu parayla ufak tefek de olsa yirmi sekiz bin aile başını sokacak ev sahibi olurdu. Yirmi sekiz bin aileyi ev sahibi yapacak parayı götürüp sarayın bahçelerine gömdüler.

Bir babanın Hatay’da kendini yaktığı bir başka babanın mecliste intihara kalkıştığı daha dün  borçlarımı ödeyemiyorum diyerek kendini kamyonuna asan bir babanın yaşadığı ülkede oluyor bunlar.

Babaların evlatlarına ekmek götüremediği için canlarını kıydığı Türkiye’de oluyor bunlar.

İnsanların elektrik parasını ödeyebilmek için her ay kara kara düşündüğü ülkede oluyor bu israflar.

Kirasını, suyunu, elektriğini, vergisini ödemek için mücadele eden işletmeler çalışanlarına nasıl maaş ödeyecek, nasıl ayakta kalacak? Bir tarafta israf düzeni içinde lüksünden vazgeçmeyen devlet yöneticileri, diğer tarafta çocuğuna harçlık veremediği için, evine ekmek götüremediği için, aç olduğu için intihar eden ülkenin vatandaşlarıyız.

Bir taraf ülkeyi yönetenlerin ve yandaşlarının lüks içinde yüzdükleri, diğer tarafta iş ve aş bulamayan çoğunluğu üniversite mezunu umutsuz gençlerin ülkesiyiz.

 Devleti yönetenlerin, devlet aklıyla halkın refah ve huzuru için ciddiyetle ülkemizi yönetmesi dileğiyle.”