Doç. Dr. Nalan Kozacı: ”Boğulma; sıvı ortama batma, dalma sonucu gelişen solunum yetmezliği durumudur. Tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Alanya bölgesinde de bugünlerde sıkça rastlamaktayız. Boğulma vakalarındaki artış ile birlikte ilk yardımın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.  Tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olan boğulmada en önemli durum oksijensiz kalma olayıdır. Boğulma vakaları özellikle 5 yaş altı çocuklarda 15-20 yaş arası gençlerde ve yaşlılarda sık görülmektedir. Boğulma vakaların nedeni yüksekten atlama, su sporları, taşıt kazaları olabilmektedir. Bu hastalarda boğulma ile birlikte travmada gerçekleşebilir. Özellikle boyun omurga kırıkları, vücudun herhangi bir yerinde yaralanmalar oluşabilmektedir. Bu vakaların travma yönünden de değerlendirilmesi gerekir. Kurtarılan kazazede güvenli bir alana getirildikten sonra sert biz zemine yatırılır. 112 acil çağrı aranarak yardım istenir. Kazazedenin şuur durumu, solunumu ve nabzı değerlendirilir. Vücut travması veya omurga kırıkları olabileceğinden, boyun hareket ettirilmeden çene yavaşça ve nazikçe açılır. Kazazedenin ağzında takma diş, protez, yabancı ve sert cisimler varsa ilk olarak bunlar çıkartılır. Kazazedenin solunumu yoksa direk kurtarıcı soluklara başlanmalıdır. Kurtarıcı soluklar, erişkinler için dakikada yaklaşık 8-10 soluk, çocuklar için dakikada 12-20 soluk olmalıdır. Kazazedenin, bilinci kapalı, solunumu yok ve nabzı yok ise sağlık ekipleri gelinceye kadar kalp masajı ve ağızdan ağza solunum uygulanmalıdır. Kalp masajı; dakikada en az 100-120 defa yapılmalıdır. Yanınızda yardım edebilecek kimse yok ise her 30 kalp masajı sonrasında 2 defa ağızdan soluk verilmelidir. Kalp masajı sağlık ekipleri olay yerine gelinceye kadar devam etmelidir. Kurtarılan kazazedenin şuuru açık fakat nefes almada güçlük çekiyor, gürültülü, hızlı ve derin solunum alıyor, yüzde ve deride morarma, bayılma gibi durumlar varsa hayati tehlikesi halen mevcuttur. Çoğu durumlarda basit tedbirlerle boğulma önlenebilir. Yalnızken deniz, göl, gölet, sulama kanalı ve akarsulara girmeyin. Derinliğini bilmediğiniz suya atlamayın. Akol aldıktan ve yemek yedikten hemen sonra havuza ve denize girmeyin. Çocuğunuzu, yüzme dahi bilse, simit ve kolluğu da olsa suda yalnız bırakmayın. Özellikle yüzme bilmeyenler, derin ve bulanık sulara kesinlikle girmeyin. Su içinde tehlikeli şakalar yapmaktan kaçının” diyerek vatandaşları uyardı.