Pandemi sürecinde yoğun bakımda uzun süre solunum cihazı desteğiyle iyileşen hastaları ise bir risk daha bekliyor: Nefes borusu darlığı. Yoğun bakım ünitelerinde her ne kadar yüksek teknoloji ve kaliteli bakım olsa da uzun süreli solunum cihazına bağlı kalanlarda karşılaşılan nefes borusu darlığının belirtilerini ve tedavi yöntemlerini göğüs cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Tuğba Coşgun anlattı. İşte söyledikleri:
NEFES DARLIĞI İLE BELİRTİ VERİYOR
“Akciğerlerde solunum yetmezliğine yol açan travma, enfeksiyon ve kalp hastalıkları gibi birçok farklı hastalık durumunda, hastalar entübasyon veya mekanik ventilasyon denilen solunum cihazı desteğine ihtiyaç duyabiliyor. Akciğerin kapasitesi düzeldikten sonra da solunum desteğinden ayırma işlemi gerçekleşiyor.”
“Bazı hastaların tedavi sürecinde uzun süreli entübasyon desteği alması gerekebiliyor. Bu sürecin uzun vadeli olması da trakea denilen nefes borusunda darlık oluşturabiliyor. Nefes borusundaki darlık ise hastalarda nefes darlığı ve solunum sıkıntı ile kendini belli ediyor.”
SON DÖNEMDE OLDUKÇA SIK RASTLANIYOR
“Nefes borusu darlığı, özellikle pandemi sürecinde yoğun bakım doluluk oranlarının artmasıyla ve entübasyon desteğine ihtiyaç duyulmasıyla daha sık görülmeye başlandı. Hastalar iyileşip solunum cihazından ayrıldıktan sonra nefes borusunda oluşan darlık nedeniyle solunum sıkıntısı çekmeye devam ediyor.”
CERRAHİ OPERASYON İLE DÜZELİYOR
“Her hastaya uygun tedavi şekli nefes borusundaki darlığının şekline, yerine, şiddetine, hastanın genel durumuna göre değişiyor. Uygun hastalarda cerrahi operasyonla daralmış kısım çıkartılıyor. Operasyon için uygun olmayan hastalar için ise dilatasyon yani genişletme veya stent uygulamaları yapılabiliyor.”
