Ramazan Bayramı'nı gönlümüzce idrak edememiştik. 24-25-26 Mayıs tarihlerine gelen bayram en sıkı tedbirlerle buruk geçti.

BİRİNCİ GRUP ÖNLEMLER

Hayvan satış alanlarında olabildiğince kısa kalınmalıdır.

Müşteri satıcı arasında el sıkışma usulü pazarlık yapılmamalıdır.

65 yaş üstü ve kronik hastalar hayvan satış ve kesim alanlarında bulunmamalıdır.

Kurbanlar belirlenen yerlerde kesilmelidir.

Kesim tercihen işin ehli tarafından en az katılımla yapılmalıdır.

Maske mesafe el temizliğine dikkat edilmelidir.

İKİNCİ GRUPTAKİ ÖNLEMLER

Cuma ve Bayram namazlarında şu tedbirlere uyulmalıdır:

Abdeste cami şadırvanında alınmamalı, evde alınmalıdır. Aksi halde sosyal mesafe ve maske kuralına uymak imkansız hale gelebilir.

Maske ve sosyal mesafe kritik kuraldır. saflarda yan yana gelen iki kişi aralarına boşluk bırakmalıdır. Cami içinden çok mümkün olduğunca açık hava kullanılmalıdır.

Vaaz ve namaz süreleri Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirttiği üzere kısa tutulmalıdır.

Namaz sonunda cemaat en arka saftan başlayarak düzenli şekilde dağılmalıdır.

ÜÇÜNCÜ GRUP TEDBİRLER

65 yaş üstü büyüklerimiz ve kronik hastalar, lütfen bayram namazına gitmesin.

Mezar ziyaretleri kalabalık ihtimali varsa mutlaka arife ve bayram sonrasına ertelenmelidir.

Bu bayramda makbul olan ziyaret yüz yüze ziyaret değildir. Bayramlaşmalar mümkün olduğunca telefonla yapılmalıdır.

Bayram boyunca hasta ziyaretinden uzak durulmalı, el öpmek ve öptürmek, tokalaşmak, sarılmak bir sonraki bayrama ertelenmelidir.

Bugüne kadar uyduğumuz kuralları terk edersek, karşılaşacağımız sonuçlar tahmin edilebilir.

Sonuç verecek kısıtları koyacak olan sizlersiniz.

Kurban Bayramı'nda işi öyle ciddiye alalım ki bayram sonrasında gözümüz vaka tablosunda olmasın. Artık tecrübelerle biliyoruz ki tedbir sonuçtur.

Gerilersek toparlaması büyük çaba, dikkat istiyor.

11 Haziran'da olduğu gibi 1000'in altına vaka sayısını çekmek 33 günümüzü almıştır.

DSÖ'nün bu son günlerde uyardığı üzere, Eylül'de ikinci dalga başlangıcı ekonomiler açısından büyük risktir.

Yatan hasta sayımızın artması, şuan hizmet verilebilen diğer hastalarımız için arzu edilmeyen sonuçtur.

Salgınla mücadele bir ülkenin, tüm insanların katılımıyla gerçekleşir.

Son günlerde medya ve sosyal medyada ilginç birkaç konu var.

Test kitlerimizin doğru sonuç verme oranının %40 olduğu ileri sürülüyor. Bu oran, gerçeğin yarısını bile ifade etmekten çok uzaktır. Doğru sonuç verme oranı %90'ın üzerindedir.