Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) Alanya'daki etkili isimlerinden Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Cimrin şu paylaşımı yaptı:

“İsveçli iki müşterimiz var. Yakınlarda Alanya’ya geldiler. En son 2019 Aralık’ta görüşmüştük.

Birkaç ay önce her ikisi de Covid - 19 olmuşlar ve birinde ciddi belirtiler görülmüş. Hastaneye yatmak istemişler kabul edilmemiş. Kötüleşince evlerine iki kez ambulans gelmiş ama yeterince kötü olmadıkları nedeniyle hastaneye sevkleri yine uygun görülmemiş. Verilen ilaç tedavisi sonucunda durum iyice kötüye gitmiş ve en son solunum yetmezliği başlamış ve nihayet bu son evrede hastaneye yatışı kabul edilmiş ve yoğun bir tedavi sürecinden sonra iyileşmiş.

Bütün bunları anlatırken beni en çok etkileyen sözleri şunlar oldu: ‘Benim birçok işletmem var ve yıllardır çok yüksek miktarda vergi ödüyorum. Ama bu süreçte yaşadıklarım bizi çok üzdü. Ağır hasta olmama rağmen hastanede tedavimi yapmamakta ısrar ettiler durumum kötüye gitti ve büyük umutsuzluğa kapıldım. Türkiye’deki koşulları da çok yakından takip ediyoruz ve bize göre çok çok ilerdesiniz ve vatandaşınızın yanındasınız, bu yüzden ikinci evimiz olarak Alanya’da yaşamak istiyoruz’.

Geçtiğimiz aylarda İsveç’te yaşayan Türk kökenli vatandaşımızın ısrarla yapılmayan tedavisi sonucu çaresiz kalan ailesinin çağrısına yetişip uçakla Türkiye’ye getiren ve tedavisini yapan devletimizle bir kez daha gurur duydum.

İsveç'in kendi vatandaşına olan tutumu ve uyguladığı tedavi süreci kendine göre ne kadar doğal ve sosyal devlet anlayışına uygunsa, Türk yetkili ve kurumlarımızın gösterdiği refleks de bizim sosyal devlet anlayışımız ve dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımızın güvenliği ve sağlığına olan duyarlılığımızı göstermesi açısından bir o kadar doğaldır.”