Tüm hayatını iyiliğe ve yardıma adamış, Alanya’nın en aktif ve çalışkan isimlerinden birisi olan Hanife Özen ile Kızılay ve kendisi hakkında hoş bir sohbet gerçekleştirdik.

yedigünhaber.com: Merhabalar… Yoğun temponuz arasında bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Öncelikle kısaca kendinizden ve Kızılay’dan bahseder misiniz?

Hanife Özen: Merhabalar… Beni köşenizde ağırladığınız için ben teşekkür ederim. Ben Hanife Özen, 1984 Alanya doğumluyum, Demirtaş Mahallesi’nde ilk ve orta öğretimimi tamamladım. Sonrasında liseyi Alanya’da okudum ve ardından çalışmaya başladım. Bir süre çalıştıktan sonra evlendim ve işi bıraktım. 3 çocuk annesiyim. Çocuklarımızın başarılı olması ve onların hayırlı birer evlat olmaları için mesleği bırakarak onlarla ilgilenmeyi seçtim. Okula giden çocuklarımla yakından ilgilenince onların arkadaşlarını da gördüm. Her çocuğun eşit şartlarda olmadığını fark ettim ve bu konuda ufak tefek yardımlar yapmaya başladım. Arkadaşlarımla birlikte Alanya’nın en ücra köşesinden bile gelen çocuklarımızı, ailelerini tespit ettik ve yardım hareketimize o şekilde başladık. Daha sonra benim gibi düşünen insanlarla bir araya gelerek, Alanya’da Kızılay’ı kurduk. O da bir iyilik hareketiydi. Bizim yaptığımız şey de aslında buydu.

Ben zaten doğayı, hayvanları, insanları hep seven birisiyim, hep pozitif bir insan olmuşumdur. Burada en büyük etki ise babamın. Ben iyilik yapmaya, yardım etmeye babamla birlikte başladım. Ona layık olmak için hala çalışıyorum.

Kızılay 152 yıllık ulu bir çınar. 152 yıllık ulu bir çınar ama aslında "iyilik" ile aynı yaşta. Yani Hz. Adem babamızdan beri iyilik yapan, iyiliğe vesile olan herkes gönüllü Kızılaycı...Kurulduğu günden beri tamamen gönüllülük esası ile çalışan ve insanlara hizmet eden bir kuruluş. Biz bunu Alanya’da 1 buçuk yıl önce faaliyete geçirdik. Ben de kurucular kurulu üyesiyim. Aynı zaman da Kadın Kolları Başkanlığını yürütüyorum.



yedigunhaber.com: Kızılay Kadın Kolları nedir?

Hanife Özen: Kızılay’ın kadın kolları, genel merkezimizin başlattığı yeni bir oluşum. Bazı hanelere kadın gönüllülerimizin daha da kolay ulaşabileceğini düşünerek oluşturulacak olan bir yapılanma biçimi. Bu oluşuma pandemi dolayısıyla bir ara verildi tam olarak kuruluşu sağlanmadı ancak önümüzdeki günlerde tam olarak faaliyete geçecek. Kadın Kolları gibi Gençlik Kolları da önümüzdeki süreçte kurulacak.

yedigunhaber.com: Teşekkürler… Kızılay genellikle kan toplayan bir kurum olarak biliniyor. Bu böyle mi yoksa başka çalışmalar da var mı?

Hanife Özen: Kan almak bizim ilkelerimizden sadece bir tanesi. Onun haricinde kurban bağışı alan zekat ve fitre kabul eden bir kuruluş. Asıl amacı; yardım etmek olan bir kurum. Toplumsal refahı sağlamak, sosyal dayanışmayı arttırmak, yoksul ve yardıma muhtaç insanlara barınma, beslenme ve sağlık alanlarında yardım ulaştıran bir hayır kurumuyuz. 

Ancak toplumumuzda sadece kan alan bir kurum olarak biliniyor. Böyle bir yanlış algı var ama Kızılay aslında en büyük yardım kuruluşu. Bunu umarım ki Alanya halkı pandemi döneminde gördü ve görmeye de devam edecek. Kimin neyi eksikse Kızılay oradan yaklaşıyor. Sizin kan ihtiyacınız varsa size kan temin eder, ama başka bir eksiğiniz varsa oradan yardım eder.  Mesela kan bağışı yaptığınızda sizin adınıza doğaya bir fidan da dikiliyor.

Çünkü Kızılay; veren el ile alan el arasında bir iyilik köprüsüdür.  Pandemi sürecinde her gün sahalardaydık. 102 mahallemizin tamamını adım adım taradık. Sadece kan değil, kimin neyi eksikse biz onu gidermeye çalıştık.



Mesela gıda yardımlarımız ile birlikte bu süreçte milletimizin ulaşmata sıkıntı çektiği ürünleri bile dağıttık. Maske, kolonya, dezenfektan gibi… Gittiğimiz her yere sabun verdik mesela, çünkü bu süreçte en önemli koruyucu su ve sabundu. Bu konuya dikkat çektik.

Yani şöyle söyleyeyim; sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde, biz pide ve ekmekte dağıttık. Hatta ekmek yapan vatandaşlarımıza rastladık, oturduk onlara yardım ettik. Ben açtım, Mehmet hocamız pişirdi mesela. O yüzden nerede yardım edilecek bir şey varsa, biz oradaydık.

yedigunhaber.com: Alanya’daki siyasi kurumlar, resmi kurumlar ve vatandaşlar size gerekli yardımı veriyor mu?

Hanife Özen: Ben öncelikle bütün bağışçılarımıza teşekkür etmek isterim. Birçok insan bizi arayıp biz sizin için ne yapabiliriz diye sordu. Özellikle pandemi döneminde bizim sokakta olduğumuzu, yardımlar yaptığımızı görenler, bize inanan ve bize güvenenler bizi hiç yalnız bırakmadılar. Alanya’dan aldığımız tepkiler şu an çok güzel. Henüz bir buçuk yıllık yeni bir kurum olmamıza rağmen gerekli güveni sağladığımızı düşünüyorum.

Alanya’daki siyasiler de bizleri arayıp teşekkür ettiler. Destek konusunda da ileride bir şeyler yapacaklarını düşünüyorum. Bizde onlara teşekkür ederiz.



yedigunhaber.com: Kızılay’ın Alanya’daki planları projeleri nelerdir?

Hanife Özen:  Kadın Kollarımızı ve Gençlik Kollarımızı kazandıracağız inşallah ilk olarak. Onun haricinde ilk yardım eğitim merkezimizi de açtık. Uluslararası sertifikaya sahip Alanya’daki tek, ilk yardım eğitim merkezi oldu. Araya pandemi girdiği için bir açılış yapamadık ama önümüzdeki günlerde resmen açacağız. 

Daha ileriki günlerde inşallah Alanyamıza bir kan merkezi kuracağız. Kan merkezi hepimiz için çok önemli çünkü kan, acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Alanya’da bir hasta olduğu zaman ne yazık ki gidip Antalya’ya kan sırasına giriyor. Bekliyorlar ve çok zorlu bir bekleme süreci oluyor. Bizleri de arıyorlar ve yardım istiyorlar. Mersin ve Antalya arasında bir kan merkezi yok ve Alanya’ya biz bunu açarak, hem Alanya’nın hem bölgenin büyük bir ihtiyacını gidermek istiyoruz.  Alanya’da iki üniversitemiz var 300 binden fazla nüfus var, bir kan merkezi kesinlikle olması gerekiyor.

Kızılay Butik de yine projelerimiz arasında. Bağışçılarımızın desteği ile içinde kıyafetlerin, ayakkabıların bulunduğu, ihtiyacı olanların gelip, beğendiğini giyip gidebileceği bir ücretsiz butik açmak istiyoruz. Geçen yıl 500’ün üzerinde vatandaşımızı giydirdik. Biz bunu bu yıl pandemi ve Ramazan Ayı nedeniyle yüzlere çıkarabildik. Önceliğimiz tabi ki pandemi oldu. Eğer bu butiği kurarsak bütün ihtiyaç sahiplerini kimdir, nerelidir diye ayırt etmeden giydirebileceğiz. Yeni bir elbise alınca bizler bile ne kadar seviniriz, düşünün ki ihtiyacı olan birisine böyle bir şey yapıldığı zaman ne kadar mutlu olacak.

Kızılay Aşevi’de bir diğer projemiz. Biz pandemi sürecinde birçok yere gıda yardımı götürdük ve ne yazık ki gördük ki evlerde tüp veya o yardımları pişirecek bir yer bile yok. Çocuğun annesi işe gidiyor, babası hasta yatıyor evde yemek yok. Biz isterdik ki bir aşevimiz olsun, yanımızda sıcak yemeklerle o kapıları çalalım. Allah korusun Alanya’da bir felaket olsa, toplu yemeklerin pişeceği, herkesin yararlanacağı bir aşevi olması gerekiyor.

Pandemi döneminde biz bu eksikleri hep gördük tespit ettik. Bunların aşılması için de çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Sevgi bohçası projemiz var yine söyleyebileceğim. Yeni doğum yapan bir annenin her ihtiyacının içinde bulunduğu bir bohça hazırladık. Kendi ellerimizle hazırladık ve yeni doğum yapan, ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sosyal Hizmetler Biriminin bize bildirdiği her aileye bunu ulaştırıyoruz. Beşiği olmayan annelere, bebeklerine beşik götürdük, vatandaşın bağışına aracılık ediyoruz.

yedigunhaber.com: Kızılay gönüllük esasına göre çalışan bir kurum. Özellikle pandemi sürecini de değerlendirirsek, Alanya’da gönüllü sayısı yeterli mi?

Hanife Özen: Gerçekten bir gün bile gelip gitmiş olan tüm gönüllülerimize öncelikle teşekkür etmek isterim. Biliyorsunuz herkesin evde kaldığı bir süreçti ve bizim gönüllülerimiz kendi canlarını hiçe sayarak insanlara yardım etmek için evden çıktılar. Çok riskli bir dönemdi ama bunu düşünmeden sanki bir savaşta cephenin en önüne atlar gibi bütün gönüllülerimiz sahadaydı.

Yeterli mi dersek ise, daha da çok sayımız artsa tabi ki daha da çok yere gider, daha da fazla yardım yapardık. Muhtarlar aracılığıyla da çok fazla yere ulaştık ama tabi ki gönüllülerde sürekli bir ihtiyaç.

Burada insanlar maaş alıyor mu diye soranlar oluyor? Bana da soruyorlar. Ben para kazanmak istesem gider bir yer açar kendi işimi yapardım. Gerçekten burada her şey gönüllülük esasına göre yapılıyor.

Gönüllü olmak, bu iyilik hareketine katılmak isteyen herkesi Kızılay’a bekliyoruz. Bir çocuğun yüzündeki gülümsemeye şahit olmak, bir annenin derdine derman olmak isteyen, bu mutluluğu yaşamak isteyen herkesi ben gönüllü olarak Kızılay’a davet ediyorum.



yedigunhaber.com: Siz bu mutluluğu da aynı zaman da hüznü de yaşadınız. Unutamadığınız anılarınız var mı?

Hanife Özen: Gerçekten bu çok fazla. Mesela Beldibi Mahallesi’nde bir anne ve oğul; pandemi dönemi hem de Ramazan ayında evsiz kalmış. Ev sahibi istememiş ve çıkarmış. Köylüler imece usulü bir konteyner ev almışlar fakat ne kadar sağlıklı yani çok üzücüydü durumları. Biz onlar adına müracaat yaptık. İnşallah onlara bir ev yapacağız.

Kızılay evsize ev, yemeksize yemek, hastaya derman oluveriyor. Mesela çok lüks bir mahalle de villalar arasında küçük bir evde Ahmet adında bir çocuğumuz bizi görünce koşarak gelmiş ve “anne bugün akşam yemekte ne var?” diye sormuştu. Ben bundan çok etkilendim ve iyi ki o gün oraya gitmişim dedim. Çünkü ben de bir anneyim.

Bu çocuk o gelen gıda kolisine bile sevinebiliyor. Çocuklarımızı doyumsuz yetiştirmeyelim çünkü gerçekten çok üzücü manzaralar var.



Milli Eğitim Bakanlığımızın çocuklarımızın ve toplumun sağlığını önce tutarak Uzaktan Eğitim sürecini başlattığı dönemde, EBATV'deki dersleri dinleyemeyen çocuklarımızı eğitimle buluşturduk. Evlatlarımıza televizyon götürdük. Yani evinde televizyon olmayan çocuklar vardı. Biz hepsine ikinci el bile olsa televizyon, uydu kurmaya çalıştık veya bir tablet vermeye çalıştık. Kargıcak’ta mesela Hasan ve Hüseyin adında iki kardeş vardı. Derslerimizi takip edemiyoruz diye çok üzülüyorlardı. Bir gün sonra bir hayırsever tarafından verilen televizyon ve uyduyu götürüp kurduk. Hepimizin evinde bir de değil 2 - 3 tane televizyon var ama yine de sıkıldık evde kalmaktan. O çocukların ders dinleyecekleri çizgi film izleyebilecekleri bir televizyonu bile yoktu.

Kızılay televizyon da götürür, ekmekte götürür. Kızılay ne yapara bunlar toplu bir cevap olsun. Yolda gördüğümüz kaplumbağayı bile alıp kenara da koyuyoruz, dağılmak üzere olan bir aileyi kurtardığımız da oluyor. İşte kadın kolları burada devreye giriyor. Bir kadının halinden yine en iyi bir kadın anlar mantığı var. Bir eve gittiğimizde kocası olmayan bir kadının evine kadınların girmesi daha kolay ve doğru. Çünkü eşinden ayrılmış yalnız yaşayama çalışan kadınlar çok fazla.

yedigunhaber.com: Gerçekten hüzünlendik hep birlikte. Kızılay’ın yönetimi ile ve genel merkez ile sizin nasıl bir uyumunuz var?

Hanife Özen: Başkanımız Sayın Hocamız Mehmet Dikici ve Başkan Yardımcımız değerli Hocamız Hasan Basri Savaş var. Onlar çok uyumlular, çok mütevaziler, nazikler. Gerçekten işini Allah rızası için yapan arkadaşlarımız.  Alanya’ya hizmet etmek için çalışan değerli iki isim. Uyumumuz onlarla çok iyidir. Devamlı kararları birlikte alırız, istişare ederiz. Hocamız “istişarede hayır vardır” der. Bu süreçte de zaten hep sahada olduğumuz için hızlıca karar aldık ve hemen uyguladık.

Pandemi döneminde zaten hep bir aradaydık. Zaten öyle olmasalar burası da olmaz. Çünkü gönüllü bulmak gerçekten çok zordur. Gönül almayı bilen kişiler.

Muhtarlarımızla da iş birliği yaptık. Başkanımız ve Başkan Yardımcımız onlarla da uyumlu çalıştı. Muhtarlarımıza da buradan çok teşekkür ediyoruz. Çok duyarlı muhtarlarımız vardı. Her işte olduğu gibi muhtarlar arasında da işini düzgün yapmayanları gördük ama bu her yerde olur tabi.

Genel merkezimizin sürekli takdirini kazandık. Kerem Kınık Başkanımız bize takdirlerini iletti ve Genel Merkez Kızılay sayfalarında ilk sırada konu olduk.




yedigunhaber.com: Bildiğimiz kadarıyla pek çok kurumda aktif olarak çalışıyorsunuz. Hatta çocuğunuzun okulunda okul aile birliği başkanı bile olmuşsunuz. Bu kadar yoğun nasıl çalışıyorsunuz, her yere nasıl yetişiyorsunuz?

Hanife Özen: Yapmaya çalışıyoruz diyelim. Elimden geldiğince gayret ediyorum. Okul aile birliğinden örnek vereyim. Hepsi birbiri ile bağlantılı ama ayrı şeyler, öncelikle hepsini ayırt edebiliyorum.  Okul aile birliği de yine orada velileri temsil ediyor, okulumuzun fiziki eksikliklerini düzeltmeye yönelik çalışmalar ve eşit sınıf ortamları sağlamak için çalışıyoruz. Veli ve okul idaresi arasında köprü oluyor, okullarımızda çeşitli etkinlikler düzenliyor geliri ile de okulun eksiklerini gideriyoruz. Bunlar için iyi organizasyonlar yapılıp en iyi şekilde fayda verecek işler yapmaya çalışıyoruz. Herkesin koşulları bir değil ve biz bunu en aza indirmek istiyoruz.

Gönül almayı bilmek, insanları dağıtmak değil toplamayı yapabilmek gerekiyor. Ben gayret ediyorum, kendime görev aldığım işleri yapmak için çalışıyorum başarı da kendiliğinden geliyor. Uyumlu bir insanım, organizasyon ve planlama işlerini seviyorum.

Manzaralı bir yerde oturup çayımı, kahvemi içebilirdim. Çünkü ben dediğim gibi buralıyım ve Allah’a çok şükür maddi durumumuz iyi. Ben bu yolu seçmedim. Yapamayanları da düşünüp, onlar için ne yapabilirizin peşinde gittim. Gezip, tozmanın, yemenin veya günlere gidip eğlenmenin sonu yok yani.  Günleri de çok severim aslında, misafirliği çok severdim. Ara ara yine büyüklerimizi ziyarete gidiyorum, bayramlarda falan onların hatırını almaya çalışıyorum ama genel olarak bunları hep öteledim artık.

Gönüllük işi olan, doğruluğuna inandığım her yerde beni görebilirsiniz.


 

yedigunhaber.com: Kızılay siyasileşti mi?

Hanife Özen: Bu soruya yüzde yüz hayır diyebiliriz. Buradaki insanların mesela siyasi görüşleri elbette var, partiye üyelikleri olanlar var ben de dahil ama Kızılay apayrı. Burada din, dil, siyasi görüş, ırk fark etmeden çalışıyoruz.

Kızılay siyaset üstü bir şey, kesinlikle  ayrım yapmadan, herkese eşit olarak yaklaşır. Herkesin Kızılay’ı. Siyaset de bir gönül almak; vatandaş ile devlet arasında köprü olmak. Birbirine karıştırmıyoruz ayrım yapmadan kimin derdi var ise onu gidermeye çalışıyoruz.

Mesela İdlip için Alanya’da çadır kurduk. Oradaki insanlara da elimizi uzattık. Hacımemişler Cami karşısında Alanyamızdan bir tır dolusu yardımı İdlip’e gönderdik. Burada kesinlikle kimin ihtiyacı varsa onun yanındayız mantığı var. Orta Asya’dan, Rusya’dan gelip burada yaşamaya çalışan insanlar var. Suriyeliler var. Biz kimseyi ayırt etmiyoruz. Onlara da yardım ediyoruz.

Alanya bakıyorsunuz şahane, çok zengin bir şehir olarak görüyoruz. Ama biz bunun öteki yüzünü de gördük. Çok zengin Alanyalılar olduğu gibi, çok fakir olanlarda var. Bektaş’ta lüks villalar arasında çatısı dahi olmayan evler de yaşayan Alanyalılar var mesela.

İnsanlar bizden ne talep ederse biz zaten onu yapmak zorundayız. Açıklama kısmına vatandaşlar ne yazarsa o yapılıyor. Bize gelip öğrenci bursu vermek istiyoruz derlerse, biz onunla gidip gıda kolisi alamıyoruz. Şartlı bağış diye tabir ettiğimiz konu bu. Paralar nerede kullanılıyor, ülke dışında hepsi harcanıyor gibi sözler yanlış yani.



yedigunhaber.com: Kızılay'a katılmayı tavsiye de ediyor musunuz?

Hanife Özen: Tavsiye de ediyorum tabi ki. Günlerin, boş oturmanın sonu yok. O yüzden sesini duyuramayan kadınların, çocukların sesi olalım. Lütfen bencil olmayalım. Peygamber Efendimiz (sav) gibi “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” demiyoruz muyuz? Ya da demiyor mu Mevlana, “Garibin hikayesini dinlemek için yine bir garip kulağı gerek”? Bizde garip gurebanın sesi olacağız…



Yedigunhaber.com: Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bir yoğunluk yaşanacak sanırım…

Hanife Özen: Tabi ki bizim için önemli bir bayram. Kurban vekaletlerimizi alıyoruz. Kurban bağışı yaptığınız zaman Alanya Şube hesaplarından yapılması gerekiyor. Biz bunu fatura karşılığında alıyoruz. Biz burada sayıyı arttırırsak Alanya’ya genel merkezden daha çok kavurma kıyma gelecektir. Bizde ihtiyacı olanlara daha çok dağıtabileceğiz. Daha çok kurban bağışı alırız umuduyla herkesi davet ediyoruz.

Pandemi sürecinde 3000 adet bir kiloluk, kıyma ve kavurma dağıttık zaten. 2000 civarı gıda kolisi dağıttık. 1000 civarı ailemize nakdi yardım yaptık. Bunlar genel merkezimizin ve bize zekat, fitre bağışı yapanlarla oldu. Üstelik bunların hepsini kendi araçlarımızla yaptık. Kurban bayramında aynı performansı hatta daha iyisini yapmak için çalışacağız.

İnsanların içleri rahat olsun. Dini vecibelere uygun, kurbanı ibadet olarak geçsin isteyen herkesin, kurbanına talibiz.

Ayrıca öğrenci bursu için taleplerimiz de devam ediyor. Aylık 400 TL vererek, bir öğrenci okutabiliyorsunuz bizim aracılığımızla.

BAĞIŞLAR İÇİN İBAN NO: TR17 0001 0019 4000 0018 6871 13

TEL: 0538 277 07 48

Duran vücut hasta kalır.

Duran su bulanır ve kokar.

Duran demir paslanır sonra

Su ile değil ateş ile temizlenir

Sen bir an durdurma Ya Rab

yedigunhaber.com: Bir yer tahsisi isteğiniz de var galiba?

Hanife Özen: Evet, bu konuda umarım bize yardımcı olunur. Bize bir yer tahsis ederlerse, kan alma birimimiz, butik ve aşevi gibi birimlerin içinde bulunduğu güzel bir yer istiyoruz. Bunun için de yer tahsisinin bir an önce olması gerekiyor. İnşallah olacaktır, biz de bekliyoruz. Kızılay Alanyamıza çok yakıştı dedim ben bizim sloganımız bu oldu ama bize de yakışan büyük güzel bir yer olması. Yüzlerce gönüllümüz var, daha da güzel hizmet edebilmek için yer büyük bir ihtiyaç.

yedigunhaber.com: Son olarak ne söylemek istersiniz? Alanya’ya bir mesajınız var mı?

Hanife Özen: Herkesi Kızılay’a davet ediyoruz. Herkesi çayımızı içmeye bekleriz. Kalbinde iyilik biriktiren herkesi Kızılayımıza bekliyoruz… Kızılay hepimizin, ona sahip çıkalım. İyilik bulaşıcıdır inşallah tüm Alanya’ya bulaşır.

Bize yardım eden, hayır işleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Alanya’da gerçekten gönlü bol birçok insan var. Bu insanların güvenini kazandığımızı bilmek bizi gerçekten mutlu ediyor.

Ayrıca, bana maddi manevi destek olan eşim Mustafa Beye teşekkür ediyorum. Güvenen, inanan ve destek olan dostlarıma, arkadaşlarıma teşekkür ediyorum…

Alanya’da güzel şeyler oluyor. Olmaya da devam edecek.

“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”  M. Kemal Atatürk…