65 hane bulunan Alanya Bucak Mahallesi Çökele yaylasında elektrik olmadığı için vatandaşlar hem kendi hem de besledikleri hayvanların içme sularını 5 km mesafeden ellerinde ve omuzlarında bidonlar ile taşımak zorunda kalıyor. Köyde sondaj olduğunu ancak elektrik olmadığı için suyu çıkaramadıklarını dile getiren vatandaşlar 1.5 km uzaklıktaki Alacami Çökele Yaylası’nda ve Gökbel Yaylası’nda elektrik olduğu halde iki yaylanın arasında bulunan kendi mahallelerine elektrik neden getirilmiyor bir türlü anlam veremediklerini söyleyerek isyan etti.
ELEKTRİKSİZ VE SUSUZ MAHALLE KALMAYACAKTI
Yaylalarında 65 hane bulunduğunu belirten ve Cumhurbaşkanı’nın elektriksiz ve susuz mahalle kalmayacak sözlerini hatırlatan Bucak Mahalle Muhtarı Barış Akdağ, ” Büyüklere sesleniyorum, bizim burada elektrik yok, arka tarafta Alacami Çökelesi Yayla’mızda elektriğimiz var, ileride Gökbel’de elektrik var burada yok. Tam ortada kaldık elektriğimiz yok suyumuz da yok elektriğimiz olsa suyumuzda olacak, ama hiçbir şeyimiz yok. Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan susuz, elektriksiz mahalle kalmayacak dedi ama yine aynı. Buraya ne uğrayan var nede gören var. Terk edilmiş mahalle gibi aynı burada devam ediyoruz. Yaşlılarımız var ellerinde bidonlarla 5 km yerden su getiriyorlar. Hiç bir zaman burayla ilgilenmediler.” İfadelerine yer verdi.
Daha önce köyde 20 yıl muhtarlık yaptığını belirten Cafer Koçak, “Ben 1994’ten 2014’e kadar 20 yıl muhtarlık yapmış bir şahsım. Ben siyaset karıştırmıyorum sadece yetkililere sesleniyorum nerede bu TEDAŞ ilçe ve il müdürü nerede bu ASAT ilçe ve il müdürü, ortada virüs hastalığı var temiz olun en az 20 sn elinizi yıkayın diye reklamlarda çıkıyor fakat buradaki en son evi açın 5 cm toz var. Bizim özellikle TEDAŞ ilçe olmazsa il, il olmazsa Ankara artık buna bir el atsınlar. Yetkililere sesleniyorum bu ceyranımız gelirse sondajımız var jeneratör 1 gün çalışırsa 2. gün arıza yapıyor. Vatandaş 5 km yerden günde 3-4 defa su taşıyor buna bir çare yetkililere sesleniyorum.” Diye konuştu.
Mahalle sakini Eyüp Çalık ise, “3 tane kap alıyorum el arabası ile 5 km’den su getiriyorum. Bize Su lazım, sudan sonra ceyran lazım, bir gün et yemedim, köyüme dolabıma yolladım. Kurban kestiğim ne? Bu köyümde kurban kesip de etini yemediğim ne? Bu yetkililer mümkünse bize bir çare bulsunlar yolumuz asfalt değil, Ben 53 doğumluyum burada doğdum, burada büyüdüm bu yaşta da ben bu el arabası ile su getiriyorum.” Dedi.
75 yaşındaki Emine Yalçın ise, “Elektriğimiz yok, çamaşır yıkıyoruz köye götürüyoruz, kurban kesiyoruz köye götürüyoruz, bizim bu sorunlarımıza bir çare bulsunlar, Muhtarın dediği gibi sağımız solumuz elektrik bizde yok. Ama bize bir çare bulsunlar ben 75 yaşındayım su getireceğim diye uğraşıyorum getiremiyorum göğüsüm sıkışıyor bu çareyi bulsunlar bize.” Diye konuştu.
Köy sakini Fatma Gül’de, “Bizim ceyranımız gelsin başka bir şey istemiyorum, Su ile ceyranımız gelsin. Su istiyoruz. Benim kollarımda kist var çıkık, sağ dizim yırtık, ben bir bidon su getiriyorum dünyanın öte ucundan, hayvanlara mı vereyim kendim mi içeyim, ne yapayım gidemiyorum, biz ceyran istiyoruz su istiyoruz başka bir şey istemiyoruz devletten. Nasıl ederseniz edin bize bir kolaylık bulun, yapın şu suyumuzu ceyranımızı bizim. Yalvarıyorum size, kurban kesiyoruz etimiz kokuyor, köye götüreceğiz diye uğraşıyoruz kimimiz götürüyor kimimiz götüremiyor, bu ceyransız ne yapacağız biz burada” dedi.
Iraz Akdağ ise “Kocam 3 senedir yatalak, kendimde kocadım, köyde yolum yok burada suyum yok dizlerimde ağrıyor bize yardım.
