1. Düşük demir emilimi

Çay, tanen ya da tannik asit adı verilen bir bileşik sınıfı açısından zengin bir içecektir. Tanenler, besinlerde bulunan demire bağlanarak sindirim sisteminden demirin engellenmesine neden olabilir. Bunun sonucunda, vücudunuzda demir eksiliği yaşanabilir. Dünyada gözlenen en yaygın mineral eksikliklerinin başında demir eksikliği gelir. Bu nedenle, düşük demir seviyeleri olanlar çay tüketimine dikkat etmelidir. Özellikle kahvaltıyla birlikte çay içtiğinizde, yediğiniz besinlerdeki demirin faydasını daha az görebilirsiniz.

Çalışmalar, hayvansal gıdalar içerisinde bulunan demirin çay içerisinde bulunan tannik asitle daha az etkileşim içerisinde olduğunu gösteriyor. Buna karşın bitkisel kaynaklardan elde edilen demirin emilimi tanenler tarafından daha fazla engelleniyor. Bu nedenle, vejetaryen hatta vegan diyet uygulayanların, ne kadar çay tükettiğine daha çok dikkat etmesi gerekiyor. 

Çayın içerdiği tannik asit miktarı, çayın türüne ya da nasıl demlendiğine göre değişmekli birlikte, genel kanı 3 fincandan az çayın insanlar için güvenli olduğu yönündedir. Düşük demir miktarına sahipseniz ancak yine de çay içmekten hoşlanıyorsanız, ekstra bir önlem olarak öğünler arasında çay içebilirsiniz. Böylelikle yemek saatlerinde alınan demirin engellenmesi olasılığı azalacaktır. 

2. Artan kaygı, stres ve huzursuzluk ve azalan uyku kalitesi

Çay yaprakları, doğal olarak kafein içerir. Aşırı kafein tüketiminin uykusuzluğa neden olduğu birçok kişi tarafından bilinse de, stres, kaygı ve huzursuzluk duygularının kafeinden kaynaklanabileceği çok az insan tarafından bilinmektedir. 240 ml. büyüklüğünde sıvı alan bir fincana konulan çay, demleme yöntemine göre 11 ila 61 mg. arasında kafein içerebilir. 

Siyah çaylar, yeşil ve beyaz çeşitlerden daha fazla kafein içerir ve çay ne kadar uzun süre demlenirse, kafein içeriği de o kadar yüksek olur. Her ne kadar bazı insanlar kafeine diğerlerinden daha duyarlı olsa da, çalışmalar günde 200 mg'ın altındaki dozların sayılan bu negatif etkilere neden olmadığını göstermektedir.

3. Baş ağrısı

Aralıklı kafein alımı belirli baş ağrısı tiplerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte, kronik olarak kullanıldığında, tam ters etkiler gösterebilir. Nedeni açıklanamayan kronik baş ağrılarında kafein tüketimi göz önünde bulunmalıdır. Bu nedenle çay ya da kahve gibi kafein içeren içecekler bir süre azaltılıp ya da kesilip durumun iyileşip iyileşmediği kontrol edilebilir. 

4. Hamilelik komplikasyonları

Hamilelik sırasında çay gibi kafein içerek içeceklerin yüksek miktarda tüketilmesi düşük ve düşük bebek doğum ağırlığı gibi komplikasyon riskini arttırabilir. 

Hamilelik sırasında kafeinin tehlikeleri hakkındaki veriler hala tam olarak belirlenmemiştir. Yine de hamilelik sırasında günlük kafein alımını 200 mg'ın altında tutmak faydalı olabilecek bir önlemdir. 

Hamileyseniz ve kafein veya bitkisel çay alımınızla ilgili endişeleriniz varsa, sağlık uzmanınıza danışmalısınız. 

5. Sindirim sistemi üzerindeki etkileri 

Çay her ne kadar bağırsak sağlığına faydalı olsa da, özellikle aç karnına tüketilmesi bazı insanlarda bulantıya ve mide yanmasına neden olabilmektedir. Çayın olası zararlarının farkında olarak kendi alımınızı sınırlandırabilir, diyetinizde gereken ayarlamaları yapabilirsiniz.